Yeşil dönüşüm finansmanında devletin ve bankaların desteğine ihtiyaç var
Yeşil dönüşüm finansmanında devletin ve bankaların desteğine ihtiyaç var

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, Hazır Giyim ve Konfeksiyon sektöründe dünyanın altıncı, Avrupa Birliği’nin üçüncü büyük tedarikçisi olan Türkiye’nin, 2022 yılını 21,2 milyar dolar ihracatla kapattığını, küresel hazır giyim ihracatının ise yaklaşık yüzde 3,5’ini gerçekleştirdiğini söyledi.
Türkiye’nin AB pazarındaki payını artırmak ve dönüşümü fırsata çevirmek için Yeşil Mutabakata uyum sürecini hızla tamamlanması gerektiğini dile getiren Gültepe, yeşil dönüşümün finansmanı için devletin ve bankaların desteğine ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Gültepe, sektörle ilgili sorularımızı şu şekilde yanıtladı:
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemi ile başlamak isterim. Sektör, ülke ekonomisi ve ihracatı için ne anlam ifade ediyor?
Hazır giyim ve tekstil Türkiye’nin DNA’sında var. Ülkemizin sanayileşmesinde, kalkınmasında ve ihracatında öncü rol üstlendik. Türkiye ekonomisi 80’li yıllarda hazır giyimle dünyaya açıldı. Sektör yıllarca ülke ekonomisinin ve ihracatımızın yıldızı oldu.
Bugün de katma değerli üretimiyle, istihdamıyla ve ihracatıyla kritik önemini koruyor. 81 ilimizin tamamında üretimi olan bir sektörden söz ediyoruz. İrili ufaklı 35 bin işletmede üretim yapıyoruz. Mayıs 2023 verilerine göre yarıdan fazlası kadın 675 bin istihdamımız var. 220’ye yakın ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Dünyanın altıncı, Avrupa Birliği’nin üçüncü büyük tedarikçisiyiz. 2022’yi 21,2 milyar dolar gibi rekor bir ihracatla kapattık.Küresel hazır giyim ihracatının yaklaşık yüzde 3,5’ini gerçekleştiriyoruz. En çok ihracat yapan sektörler arasında hazır giyim ilk üçte yer alıyor. Sektör, katma değerli ihracatta da mücevher ve savunma sanayinin ardından üçüncü sırada bulunuyor. Hazır giyim ve konfeksiyonun net ihracatçı sektörler arasında da ilk sırada olduğunun altını çizmem gerekiyor. Her yıl ülkemize 18-19 milyar dolar net döviz kazandırıyoruz.
Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümünü kutladığımız 2023 sektör için nasıl geçiyor, yıl sonu ihracat öngörünüz nedir?
Biz her yeni yıla tüm sektörlerde olduğu gibi hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımızı da yüzde 10 artırma hedefi ile başlıyoruz. Ancak AB başta olmak üzere küresel pazarlarda talebin yavaşlaması ve ülkemizde maliyetlerdeki yüksek artışa rağmen haziran ayına kadar kurun yatay seyretmesi rekabetçiliğimize zarar verdi. Fiyat tutturmakta zorlandığımız için pandemi döneminde gelen müşterilerimizin bir bölümü yeniden Asya ülkelerine döndü. Dolayısıyla ihracatta geçen yıla göre daha zorlu bir dönemden geçiyoruz. OcakAğustos dönemini 13,2 milyar dolarlık ihracatla tamamladık. Geçen yıla göre yüzde 7,1 eksideyiz. Her şeye rağmen yılı 20 milyar doların üzerinde tamamlayacağımızı öngörüyoruz.
“Enflasyon ve dövizdeki hareket paralel olmalı” Son cümlenizden bu yıl ihracatın 2022 düzeyine ulaşamayacağı anlaşılıyor. Sektörün güncel sıkıntıları arasında neleri sayabiliriz?Biraz önce de bahsettiğim gibi moda endüstrimiz özellikle son bir yıldır fiyat tutturmakta zorlanıyor. Özellikle fiyat odaklı çalışan müşterilerimiz daha ucuz olduğu için Vietnam, Bangladeş ve Hindistan gibi Asya ülkelerini tercih ediyorlar. Bu konuda yapılması gereken belli.Biz hep aynı şeyi söylüyoruz: Ülkemizde enflasyon ve dövizdeki hareket paralel olmalı. Yani enflasyon ne kadar artıyorsa kurlar da en az o oranda artmalı. Aksi takdirde bugün olduğu gibi fiyat tutturmakta zorlanıyoruz ve müşteri kaybediyoruz. Uygun koşullarda finansmana erişim de firmalarımız için bir diğer önemli başlığı
oluşturuyor. Son dönemde bu konuda olumlu gelişmeler olmakla birlikte finansmana erişim imkânlarının daha da artırılması gerekiyor.